drsemakoc whatsapp

İşitme Kaybı Nedir?

İşitme hassasiyetindeki azalma, etraftaki sesleri ve konuşmayı algılamakta güçlük çekme işitme kaybı olarak tanımlanmaktadır. İşitme kaybı doğuştan olabileceği gibi sonradan oluşan biyolojik ve çevresel etmenlere bağlı olarak da işitme bozuklukları yaşanabilir.

İşitme Kaybımı Nasıl Anlarım?

  • Televizyon izlerken ya da müzik dinlerken ses düzeyini sık sık yükseltiyorsanız,
  • Toplulukta sohbetleri kaçırıyor ve insanlardan cümlelerini tekrar etmesini istiyorsanız,
  • Sizinle sohbet eden insanları rahatlıkla duyuyor ancak söylediklerini anlamıyorsanız,
  • Kalabalık ve gürültü ortamlarda bulunma isteğiniz azaldıysa,
  • Çevrenizdekilerden “yüksek sesle konuşma!” uyarısı alıyorsanız,
  • Son zamanlarda tek ya da iki kulağınızda sürekli çınlama, vızıldama ya da benzeri sesler (tinnitus) işitiyorsanız,

Yukarıdaki belirtiler sizin için de geçerliyse bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmalısınız.

Unutmayın, sorun ne kadar erken tespit edilirse ve tedaviye ne kadar önce başlanırsa, daha ileri derecelere varacak işitme kayıpları engellenebilir ve işitme kaybı belirtileri olan kişiye doğru tedavi başlanabilir.

Image

İşitme Kaybının Nedenleri Nelerdir?

İşitme kayıpları, etkilenen bölgelere göre üçe ayrılır. Bunlar sırası ile dış ve orta kulağın etkilenmesi ile oluşan iletim tip, iç kulak ve işitme sinirinin etkilenmesi ile oluşan sensörinöral tip ve her iki bölgenin de etkilenmesi sonucu oluşan mixt tip işitme kayıplarıdır.

İletim Tip İşitme Kaybı

İletim tipi işitme kaybı, iç kulağın normal olduğu ancak ses dalgalarının iç kulağa iletildiği

mekanizmada bozukluk olduğu durumlarda ortaya çıkan işitme kaybıdır. Yani patoloji dış kulak (aurikula, dış kulak yolu) ve/veya orta kulaktadır.

Image
-Akut otitis media:

Orta kulak mukozasının ani başlayan ve klinik olarak enfeksiyon bulguları ile seyreden bir hastalığıdır. Tüm yaş gruplarında görülse de temel olarak çocukluk dönemi hastalığıdır, hatta çocukluk çağı hastalıkları arasında üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra en sık görülen ikinci hastalıktır. Soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu gibi rahatsızlıklardan sonra, östaki borusunun ödem ile kapanması sonucu bakterilerin orta kulakta birikip çoğalmasıyla meydana gelir. Kalabalık yerlerde yaşam, biberonla beslenme, evde viral enfeksiyon varlığı, kardeş ya da anne babada orta kulak iltihabı öyküsü, yetersiz sağlık koşulları, mevsim (kış, sonbahar), çeşitli patolojik durumların bulunması (yetersiz bağışıklık sistemi, yarık damak, Down sendromu) orta kulak iltihabı için birer risk faktörüdür.

-Efüzyonlu otitis media:

Effüzyonlu otitis media, intakt (sağlam) kulak zarı arkasında akut enfeksiyon yakınmaları ve bulguları olmaksızın orta kulakta seröz yada mukoid sıvı birikmesi ile karakterize bir enflamasyon tablosudur.

-Kronik otitis media:

Orta kulak mukozasının 3 aydan fazla süren kronik enflamasyonu ve enfeksiyonu ile karakterize hastalığıdır. Kulak zarı genellikle perforedir (deliktir). Bazen iç ve dış kulakta etkilenir.

-Hemotimpanum:

Orta kulak içine kanama olması nedeniyle oluşur. Barotravma veya direkt kulak travmalarını takiben görülebileceği gibi epistaksis (burun kanaması) sonrası kanın östaki borusu yoluyla orta kulağa geçmesi sonucu da görülebilir.

-Travmatik timpanik membran perforasyonu:

Travmatik zar perforasyonları (delikleri) darp, kulak temizleme amacıyla pamuklu çubukların kullanımı, penetran travmalar, temporal kemik fraktürleri (kırıkları) ve blast travmalar nedeniyle gelişebilir. Blast travmalara sık rastlanır, tokat atılması sonucu basınç artışı nedeniyle de görülebilir.

-Otoskleroz:

Otoskleroz hastalığında, üzengi kemikçiğinin iç kulak ile komşu olduğu duvarda yapısal kireçlenme sonucu katılaşma olur ve üzengi kemiğinde hareket kısıtlanması meydana gelir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde bu kireçlenme iç kulak duvarını da etkileyebilmektedir ve mixt tip işitme kaybı (iç ve orta kulağın aynı anda etkilenmesi) da oluşabilmektedir. İşitme azlığı yanında hastalarda çınlama, baş dönmesi ve denge problemleri de görülebilmektedir.

-Kolesteatom:

Sık tekrarlayan kulak enfeksiyonları sonucu orta kulakta meydana gelen anormal cilt büyümesidir. Kulak zarı cildinin orta kulağa doğru kıvrılması ve büyümesi ile başlar. Kist ve kese oluşturan kolesteatomlarda cilt derisi, bu kist ve kesenin içerisinde kıvrılarak genişler. Kolesteatomun büyümesi durumunda orta kulağı çevreleyen kemik yapılarının hasara uğraması söz konusu olur. Kolesteatomun büyümeye devam etmesi durumunda işitme kaybı, baş dönmesi ve nadir olarak yüz felci gibi sağlık sorunları görülebilir.Erken dönemde tanılanmalı ve müdahale edilmelidir.

-Timpanoskleroz:

Orta kulak kireçlenmesi, çeşitli orta kulak enfeksiyonu veya enfeksiyon dışı nedenlere reaksiyon olarak gelişir. Kulak zarı ile orta kulağın içini döşeyen yapılarda gelişen kireçlenme hastalığıdır.Bu hastalıkta kireçlenme yaygındır. Orta kulak kireçlenmesinde işitme azlığı ve çınlama en sık görülen hasta şikâyetleridir. Hastaların geçmişi sorgulandığında sık kulak akıntısı tarif edilebilir. Sadece kulak zarını tutan ve genellikle hastada işitme kaybı yapmayan tabloya miringoskleroz denir. Timpanosklerozda ise kulak zarı ayrıca çökmüş olabilir, delik olabilir veya delik olmayabilir. Kulak zarı delik ise altında beyaz renkli kireçlenme odakları tespit edilebilir.

-Glomus tümörleri:

Orta kulağın en sık, temporal kemiğin akustik nörinomlardan sonra ikinci sıklıkla rastlanan benign(iyi huylu) tümörleridir. Hastaların en önemli başlangıç şikayeti tek taraflı iletim tip işitme kaybı ve nabızla senkronpulsatil kulak çınlamasıdır.

Dış kulak yolu osteomu:

Dış kulak yolu osteomları oldukça nadir görülen, yavaş büyüyen, benign karakterli tümörlerdir. Genellikle tek taraflı ve asemptomatik olurlar. Semptomatik olduklarında işitme kaybı, çınlama, dolgunluk ve kulak ağrısı yapabilirler. Tedavi yaklaşımına tümörün boyutu, yerleşim yeri, hastanın yaşı ve semptomların varlığına göre karar verilir.

Image

Tedavi Yöntemleri:

Cerrahi Yöntemler

İşitme kayıplarında yaptığımız cerrahiler şunlardır;

  • Miringoplasti
  • Timpanoplasti
  • Otoskleroz Cerrahileri, Stapedotomi, Stapedektomi, TORP, PORP Protez Uygulama
  • Mastoidektomi
  • Fasiyal sinir dekompresyon
  • Koklearimplant, BAHA, PONTO, Orta kulak İmplant

Sensörinöral Tip İşitme Kaybı: İç kulak ve işitme sinirine (koklea ve koklear sinir) ait patolojilerin neden olduğu işitme kayıplarıdır. Bu tip işitme kayıpları lisan gelişimine göre prelingual, perilingual, postlingual olmak üzere 3’e ve meydana gelme zamanına göre doğumdan önce ve sonra olarak 2’ye ayrılır.

-Prelingual (doğuştan ve 2 yıl içerisinde olan): Bu durumda daha hızlı ve titiz davranmak gerekir çünkü bu grupta henüz lisan gelişimi yoktur.

-Perilingual (2-6 yaş arası)

-Postlingual (6 yaş sonrası)

Doğuştan (Konjenital) İşitme Kaybı Nedenleri

Genetik nedenli işitme kayıpları (sadece işitme kaybı olanlar):

  • Michelaplazisi, Mondiniaplazisi, Scheibeaplazisi, Alexander aplazisi

Genetik nedenli işitme kayıpları (diğer anomalilerle birlikte olanlar):

  • Göz hastalıkları ile beraber: Ushersendromu, Refsum sendromu
  • Böbrek hastalıkları ile beraber: Alportsendromu
  • Tiroid hastalıkları ile beraber: Pendredsendromu
  • Deri hastalıkları ile beraber: Waardenburgsendromu
  • İskelet hastalıkları ile beraber: Crouzonsendromu, Marfan sendromu, Paget sendromu
  • Kromozom aberasyonları ile beraber: Downsendromu

Doğum öncesi kazanılmış işitme kayıpları:

  • Kızamıkçık (Rubella), konjenitalsifiliz,toksoplazmoz, ototoksik ilaçlara maruziyet, radyasyona maruziyet

Doğum sonrası kazanılmış işitme kayıpları:

  • Koklea ve beyindeki ilgili bölgelerinin hasarı, prematurite, hiperbilirübinemi (sarılık), dogum travması, zorlu doğum ve santral sinir sisteminin oksijensiz kaldığı durumlar

Yenidoğanlarda Sensörinöral İşitme Kaybı Risk Faktörleri

Aile hikayesi, enfeksiyon öyküsü, kulağı da içeren kraniofasial anomaliler, 1500 gramdan düşük doğum ağırlığı, erken doğum haftası, kan değişimini gerektirecek hiperbilirubinemi, hamilelikte ototoksik ilaç alınması, bakteriyel menenjit, APGAR indeksinin düşük olması, beş gün veya daha uzun süreli mekanik ventilasyon, kafa travması, bazı sendromlar durumunda olası sensörinöral tip işitme kaybı düşünülerek araştırılmalıdır. Yenidoğan işitme taraması ile doğuştan işitme kayıplarının tanısını doğumdan sonraki iki-üç gün içerisinde koyuyoruz. İşitme taramasında ideal olarak tarama-ABR (İşitsel beyin sapı cevapları) testi yapılmaktadır. Testten geçmeyen bebekler klinik-ABR ile taranır ve işitme kaybının derecesi ile tipi saptanır ardından ilk 3-6 ay içerisinde cihazlandırılır. Cihazdan fayda göremeyen ve çok ileri dereceli işitme kaybına sahip olan bebeklerin 1 yaşından sonra koklearimplant ile işitmesi sağlanır.

Image

Akkiz (Doğumdan Sonra) İşitme Kaybı Yapan Nedenler

-Presbiakuzi (Yaşlılığa Başlı İşitme Kaybı):

Yaşlılarda her iki kulakta da görülen sensorinöral tipte işitme kaybıdır. Tipik olarak yüksek frekansları (ince sesleri) etkiler ve konuşmayı ayırt etme skorlarında düşüş görülür. İşitme kaybına çınlama ve denge bozuklukları eşlik edebilir. Presbiakuzi kişide sosyal izolasyona depresyona yol açabilir. Ayrıca demansiyel süreçlerle ilişkilidir.

-Akustik Travma:

Gürültüye akut bir şekilde maruz kalma sonucunda oluşan işitme kaybına denir. Gürültüye kronik bir şekilde maruz kalma sunucunda oluşan işitme kaybına ise gürültüye bağlı işitme kaybı adı verilir.

-Ani işitme kaybı:

Bir kaç saat veya gün içerisinde gelişen iç kulaktaki tüylü hücrelerin zedelenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir durumda aynı gün içerisinde bir KBB hekimine başvurulmalı ve aynı gün ilaç tedavisinin başlanması gerekmektedir. Erken tedaviye başlamak işitmenin yeniden kazanılması açısından oldukça önemlidir. Tedavi başlamasındaki gecikme işitme kaybının kalıcı olmasına neden olabilmektedir. Tedavide erken dönemde sistemik veya kulak içerisine verilen kortizon grubu ilaçlar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bunun yanında iç kulak kan akımını düzenleyen ilaçlar da verilebilmektedir.

-Meniere:

İşitme kaybı, baş dönmesi, kulakta dolgunluk ve çınlama ile karakterize bir hastalıktır. Hastalar pes tonları (kalın sesler) duymakta güçlük çekerler. Birkaç saat süren baş dönmesi ve değişken işitme kaybı nöbetleri ile karakterizedirler.
Bu hastalarda akut dönemde yaptığımız vestibüler testler ve işitme testleri sonucuna göre en kısa sürede tedavi başlamaktayız. Bu şekilde hastalık kontrol altına alınarak hastanın hem işitmesi hem de yaşam kalitesi en iyi seviyeye getirmeye çalışılır.

-Toksik nedenler (Ototoksisite):

En sık ototoksik ilaçlar sorumludur. Aminoglikozidler (sistemik, topikal), diüretikler, aspirin, cisplatin, vankomisin, polimiksin B, eritromisin

bilinenototoksik ajanlardır. Bunlar dışında endüstriyel toksinler, civa, altın gibi ağır metaller

ve alkol, nikotin bağımlılığında da ototoksisite olabilmektedir.

-Labirentit:

Labirentit denildiğinde iç kulağın enflamatuar bütün hastalıkları akla gelir. Bu

inflamasyon, koklear kısmı, vestibüler kısmı ya da her ikisini birden tutabilir. Böylece hastalarda işitme kaybı ve şiddetli vertigo (bulantı-kusma) şikayetlerine yol açarlar. Sıklıkla bakteriler ve virüsler neden olur. Bakteriler, genellikle otitismediakomplikasyonu yoluyla sebebiyet verir.

-Akustik nörinom:

Akustik nörinom işitme ve denge siniri olan 8. kafa siniri kılıfından köken alan, iyi huylu ve genellikle yavaş büyüyen bir tümördür. İşitme kaybı ve denge problemlerine neden olabilmektedir. Yetişkinlerde çocuklara nazaran daha sık görülmektedir. Genellikle tek taraflıdır, nadiren çift taraflı gözlenebilmektedir. İşitme kaybı (gelişmesi uzun yıllar alabilir, kişi bu nedenle işitme kaybının farkında olmayabilir), çınlama, uğultu, yürüyüş esnasında denge problemleri, bir tarafa yalpalama hissi, yüzde hissizlik, ağrı, yüzün bir kısmını hareket ettirmede güçlük gibi semptomlar barındırır.

Tedavi Yöntemleri

Sensörinöral tip işitme kayıplarında tedavi yöntemi olarak ameliyat iletim tip işitme kayıplarına göre daha sınırlıdır. İşitmenin geri kazanımı genellikle mümkün olmadığı için rehabilitatif yaklaşım olarak işitme cihazları tercih edilmektedir. İşitme cihazı kullanılmaması durumunda yıllar içerisinde hem işitme kaybı hem de kelimeleri ayırt etme yetenekleri daha da gerileyebilir. Bu durum özellikle ileri yaşta olan hastalar için iletişim ve psikolojik problemlere yol açmaktadır. İşitme cihazından fayda göremeyecek olan hastalar için koklearimplant, iç kulak veya işitme sinirlerinin gelişimsel bozukluk gösterdiği çocuk olgularında beyin sapı implantı uygulamaları planlanmaktadır.

Mixt Tip İşitme Kaybı

Mixt tip işitme kaybı, dış veya orta kulaktaki iletim hasarı ile iç kulaktaki (koklea) veya işitme sinirindeki sensörinöral hasarın bileşiminden kaynaklanır. İşitme kaybının iletim tipi ağırlı iseses yeterince yüksek olduğunda ve arka planda fazla gürültü olmadığında konuşmalar daha iyi anlaşılabilir ancak daha çok sensörinöral tipte ise, ses yeterince yüksek olduğunda bile konuşmaların anlaşılmasında güçlük yaşanabilir.

-Koklearotoskleroz:

Çoğunlukla stapedial (üzengi kemiği) otosklerozun devamında ortaya çıkar ve iç kulakta bulunan kokleayı da tutar böylece mixt tip işitme kaybına döner ancak nadiren iletim tipi işitme kaybı komponentinin olmayıp, sadece sensörinöral işitme kaybının olduğu izole koklearotoskleroz şeklinde de görülebilir.

Tedavi Yöntemleri

İletim ve sensörinöral kompenentin bir arada bulunduğu mixt tip işitme kayıplarının tedavisinde amaç iletim tip işitme kayıpları tedavi edilebildiği için işitme kaybının iletim kompenentini ortadan kaldırmak ardından sensörinöral bileşeni için gerekli yola başvurmaktır. İşitme kaybının derecesine ve yapısına bağlı olarak; ilaç, cerrahi müdahale, işitme cihazları veya kemiğe ve orta kulağa implante edilebilen işitme sistemi ile tedavi edilebilir. Kemik implant, işitme kaybının iletim unsurunu tamamen atladığından ve sadece sensörinöral unsuru hedef alması gerektiğinden, mixt tip işitme kaybı için etkili bir tedavi yöntemidir.

İşitme Cihazları

Ortamdaki sesi alıp yükselterek kulağa aktaran cihazlardır. Her iki kulağa ayni anda uygulanan cihazlara bi-aural işitme cihazları denir. Her iki kulakta cihaz kullanmanın tek kulakta kullanıma göre başlıca avantajları:

-Sesin her iki kulakta ayni şiddette duyulduğu dengeli işitme sağlamaları,

-Sesin geliş yönünü algılamayı sağlamaları,

-Gürültülü ortamda sesi anlama oranını artırmaları,

-Sesin şiddetini daha fazla artırma kapasitesidir.

İşitme kaybının tipi ve derecesi cihazdan görülen faydayı etkilemektedir. İşitme kaybı olan kişilerde işitme seviyesinde azalmanın yani sıra işitmeyi anlama kapasitesinde de azalma oluşur. İşitme cihazı ses seviyesini yükselterek anlama seviyesini de arttırmayı hedefler.

Image
Koklear İmplant

Koklear implant, mekanik ses enerjisini, elektrik sinyallerine dönüştüren ve bunu doğrudan kokleaya aktararak, seslerin algılanmasını sağlayan elektronik bir cihazdır. Bu cihazlar bilateral, çok ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olan ve konvansiyonel işitme cihazlarından çok az veya hiç yararlanamayan hastalara uygulanmaktadır. Hastaların sağlıklı, mental yönden stabil olmaları ve ameliyat sonrası rehabilitasyon programına devam edip bitirecek motivasyona sahip olmaları gerekir. Koklear implantasyon postlingual iştme kayıplarına da uygulanabilmesine rağmen en önemli endikasyonu konjenital/prelingual işitme kayıplarıdır.

Çocuk adaylar için koklear implant kriterleri
  • Bilateral ileri veya tek taraflı çok ileri derecede sensörinöral işitme kaybı,
  • Hastanın işitme cihazıyla ses deneyiminin olması ve işitme cihazından çok az veya hiç yararlanamaması (hasta en az 6 ay izlenmelidir),
  • Ailenin motivasyonunun ve beklentilerinin uygun olması,
  • Fizyolojik yaş ve genel anestezi almasını engelleyecek medikal problemin olmamasıdır.
BAHA

Kemiğe implante işitme cihazı), kulağa yakın kemik üzerine titanyum vidalarla yerleştirilen ve doğrudan temporal kemiği uyararak işitme sağlayan işitme cihazlarıdır. Çeşitli nedenlerle (aurikula, dış kulak yolu atrezileri, tedaviye dirençli akıntılı kavite, kronik orta kulak enfeksiyonu sekelleri, operasyonlar) klasik işitme cihazı kullanamayan hastalar için uygun bir yöntemdir. Kemik yoluyla işitmenin 45 dB ve daha iyi, konuşmayı anlama ve ayırt etmenin %60 ve daha iyi olması gerekir.

Orta Kulak İmplantı

Orta ve şiddetli düzeyde sensörinöral tip işitme kaybı olan hastalarda klasik işitme cihazlarına alternatif olarak uygulanan bir yöntem ise vibrant sound bridge yöntemidir. Bir elektromanyetik dönüştürücü prensibi ile çalışır. Biri dıştan sesi iletecek dış parça diğeri ise ucu ameliyatla inkus (örs) kemikçiğinin uzun koluna takılan ve aslı temporal kemik üzerine yerleştirilen iç parça olmak üzere 2 parçadan oluşur. Bu ameliyatta dönüştürücü inkus (örs) uzun koluna takılacağından hastanın daha önce ciddi orta kulak problemi yaşamamış veya orta kulak cerrahisi geçirmemiş olması arzu edilir.

Beyin Sapı İmplantı

Fonksiyon görmesi için sağlam bir koklear sinire gereksinim duyan koklear implantların aksine,beyin sapı implantları koklear sinir fonksiyonunu yitirmiş kişilerde kullanılmaktadır. Günümüzdeki en sık endikasyonu nörofibromatozis-2 hastaları oluşturmaktadır. Bunun yanında bilateral temporal kemik kırığı sonrasında her iki koklear sinirin zedelendiği durumlarda da kullanılabilir.